Etik Kurallar Çerçevesinde Sosyal Medya Kullanımı
Etik Kurallar Çerçevesinde Sosyal Medya Kullanımı:
Günümüzde sosyal medya kullanımı hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmakla birlikte hem özel hayatımızda hem iş, eğitim, kariyer hayatımızda önemini korumaktadır. Ailemizle ya da arkadaşlarımızla geçirdiğimiz güzel bir anı paylaşmak, iş ortamında yapılan bir kutlamayı veya hobilerimizle alakalı hoşumuza giden bir bilgiyi paylaşmak gibi… Her ne kadar kişisel görüş ve mutlu olunan anıların paylaşımı gibi görünseler de gelişen medya sayesinde çokça farklı düşünce ve ideolojiye sahip insanların erişebileceği platformlarda paylaşım yapmaktan kaynaklı gerek olumlu gerekse olumsuz birçok dönüşle karşı karşıya kalabilmekteyiz.
Fikir ayrılığı yaşadığımız insanlar tarafından eleştiri almanın yanında; sert, tehdit vari bir üslupla karşı karşıya kalabilmekteyiz. Paylaştığımız herhangi bir resim karşısında sözlü tacize uğrayabilmekteyiz. Birçok insan ırkından, ten-göz renginden, konuşuyor olduğu dilden, kendi tercihleri olmamalarına rağmen doğdukları yerden dahi ırkçı söylemlerle karşı karşıya kalabilmekteler. Mesela 2017’de bir yerel gazetede Suriyeli 3 işçinin, patronun oğlunu öldürmesiyle ilgili atılan başlıkla birlikte aslında tüm Suriyeliler hedef gösterilerek ırkçı bir saldırı ortaya koyulmuştur.
*
Etik dışı davranışları başka birçok açıdan ele alabilmemizle birlikte cinsiyetçi söylemler de toplumumuzun en büyük problemlerinden biri haline gelmiş bulunmakta. Mesela her kadın cinayetinde şahit olduğumuz örnekler gibi “Münevver mesajda şunu yazmış”, “şort giyen genç kadın otobüste dayak yedi” söylemleriyle, sanki yaptıkları şey karşılaştıkları tepkiyi ve kötü sonu hak ettiklerini onaylayan bir üslupla atılan başlıklardır. Daha kötüsü; bunlar sadece haber başlıklarında karşılaştığımız şeyler değil, bizzat toplum içine karışmış kesimleri de var maalesef. Bu kesimlerde kendilerini daha çok insanların sosyal medya paylaşımları üzerinden düşüncelerini belirtme özgürlükleri adı altında insanlara hakaret ederek ortaya çıkıyorlar.
Bir kadına saçını kırmızıya boyadı diye hakaret etme, bir erkeği omuz çantası taktığı için ötekileştirebilme, birine aşırı zayıf diye iskelet, birine aşırı kilolu olduğu için patates tabirlerini kullanma hakları olduğunu sanıyorlar. En basit örneğiyle magazin sitelerini gösterebiliriz. Mesela bir keresinde anonim sosyal medya kullanıcısının bir ünlüye karşı olan nefretini, o kişinin 3 yaşındaki çocuğu ile olan fotoğrafının altında, çocuğuna kötü niyetlerde bulunarak belirtmiş olduğuna şahit olmuştum. Oysa korkunç bir davranış biçimi… Karşındaki kişiyi tanımıyorsun belki ama yine de yağmurlu günde yağmurluk giymediğin için, çocuğunla parka gittiğin için, o işe giderken sen tatile gidebilme şansına sahip olduğun için; sözlü saldırı yiyorsun. Aslında bir nevi konuşma özgürlüğü adı altında yaşama özgürlüklerimizi kısıtlıyorlar. İnsanların özeline saygı duyma haklarını kendilerinde görmüyorlar. Ta ki oklar kendilerine dönene kadar.
*
Aslında etik konusunda argo kelime kullanmak, kişisel bilgilerin yerine yalan bilgiler girerek sahte hesap kullanmak, başkalarının resimlerini kullanarak kişinin mahremiyetini ihlal etmek gibi sıralanabilecek tonlarca alt başlık ve tonlarca örnek var. Ancak yazımda, toplum olarak beni aşırı rahatsız eden kısımlara değinmek istedim.
Kısaca sosyal medya etiği, internet üzerinden kabul edilebilir ya da kabul edilemez davranışları tanımlayan kuralları ifade etmektedir. Bu kurallar; aslında bizim hayatımızı zorlaştırmak için uygulanan yöntemler değil, aksine hayatımızı kolaylaştırma ve toplumsal olarak bir arada yaşamamızı kolaylaştırmak, aynı zamanda birbirimizi daha iyi anlamımızı güzel ve kaliteli bir ortamda yaşamamızı sağlayacak kurallardır.